Hep söylerim.

Türkiye’nin yüz akı organizasyonlarından biridir Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu.

Bir bisiklet yarışından fazlasıdır.

58. edisyonun verileri üzerinden bakarsak 24 ülkeden 168 sporcunun bir araya gelerek kurduğu dostluk köprüsüdür mesela.

Alanya’dan başlayan İstanbul’da biten 8 etabıyla Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin tanıtımı, turizmdir ve dahi.

Paydaşları adına ekonomidir.

Yine paydaşları adına çok büyük bir sosyal-kültürel faaliyettir.

Başta da dedim ya.

Bir bisiklet yarışından fazlasıdır bizim TUR’umuz.

Herkes ‘en iyisi’ için çalıştı

Deprem nedeniyle Nisan ayında yapılamayan ve asıl takviminin dışında, sezonun sonunda koşulmuş olsa da gerek katılan takımlar ve sporcuları, gerekse etaplarının çeşitliliği, heyecanı ve dahi kusursuza yakın organizasyonuyla son dönemde takip ettiğim en güzel turlardan biri oldu 58.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu.

Bu vesileyle başta Bisiklet Federasyonu olmak üzere organizasyonun düzenleyicisi CEO Event ve yaklaşık bin 100 kişilik ekibini, ayrıca sahada görev yapan tüm emekçileri tebrik ederim.

Alanya’dan verdiğimiz ilk etap startı sonrası soluğu 8 günün sonunda ne ara İstanbul’da aldık inanın anlayamadık.

Rüzgar gibi geçti’ derler ya tam anlamıyla öyle oldu.

Davay Lutsenko!

Şöyle bir anıyla bitireyim isterim Cumhuriyet’in 100.yılına yakışır Tour of Türkiye‘nin benden yanasını.

TUR tarihinde ilk kez koşulan ve deniz seviyesinde başlayıp yaklaşık 2 bin metre rakımda sona eren efsane olacak Fethiye-Babadağ etabının öncesinde yanımdaki bazı meslektaşlarıma ‘Bu etabı ve sonunda da şampiyonluğu Kazak Alexey Lutsenko kazanır’ demiştim. İşte o öngörüme yakından şahitlik etmek için yarışın son 50 metresinde konuşlanmış bendeniz bir anda kendimi az önce Ben Zwiehoff’u arkasında bırakmış zafere giden Lutsenko’ya ‘Давайте, Давайте’ (Haydi, haydi) diye tempo tutarken buldum.

Destansı bir parkurda tarihe geçen bir başarıydı izlediğim.

Lutsenko acılar içinde bitiş çizgisini geçerken; ben bisiklet sporunu sevmenin ona dair yazıyor olmanın ne güzel hazlara sebep olduğunu bir kez daha iliklerime kadar hissediyordum.

Harikaydın Tour of Türkiye.

Nisan 2024’te yeniden kavuşmak ümidiyle.

Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.

Bu haber ilginizi çekebilir