Bursaspor’u bu kadrosuyla hangi maçta izleseniz, göreceğiniz, yazacağınız her şey genellikle aynı alacaktır.

Takımın başına hangi teknik adam gelirse gelsin, takımı maçın başında defansa çekip gol yememeyi düşünüyor!

Fakat bunun bir faydası olmadığını bilmiyor ya da kendisine bunu anlatacak birilerini yanında barındırmıyor!

“GOL YEMEYELİM” SAÇMALIĞI
Bucaspor karşısında yine kapandık, oyuncuların beyinlerine işlenilen “gol yemeyelim” saçmalığı 45. dakikaya kadar sürdü.

Uzaktan atılan şut ve kalecinin şanssızlığı birleşince devreyi 1-0 geride bitirdik. Soyunma odasında ne konuşuldu bilemeyiz.

Hedef fark yememek olacak ki, yine aynı anlayışla oyuna devam ettik.

Yediğimiz 2 golle 3 puanı rakibimize çok erken hediye ettik.

Oysa kaybedecek bir şeyimiz yoktu!

Kapansan da, hücum oynasan da Bucaspor bizi her şekilde yenerdi.

CESARET VE KORKAKLIK
Biraz “cesur” olsak, rakibin üstüne gitsek, gol atmayı düşünsek ne olurdu?

Bu “korkak futbol anlayışı” oyuncuların direkt beyinlerine girerek her maçta otomatik olarak böyle oynamaya zorlatacaktır.

Hadi kaleye gidemedik, oyunun çoğu bolümünde orta sahayı bile geçemedik.

Bu durum ve 5 maçtır 3 puan alamamak, ileride takım olarak bizi büyük bir strese sürükleyebilir.

BUNA “İŞ KAZASI” DİYELİM
Oyunu ve skoru değiştirmesi için sahaya sürülen oyuncular hiçbir katkı sağlamıyor. Sözkesen’in bu ilk maçı ve takımla az bir süre çalıştığı için bunun adına “iş kazası” diyelim.

Ama pazar günü doğrudan rakibimiz olan Adıyaman FK’yı yenmek için ne gerekliyse ona çalışmasını ve kesinlikle 3 puan almasının gerekli olduğunu kendisine hatırlatalım.

En kolay şey sorumluluk almamak!

TECRÜBESİZLİK BUNUN NERESİNDE
Çoğunlukla söylediğimiz şey, “daha bunlar genç ve gelişecekler, tecrübe edinecekler.” oluyor.

Hayır efendim!

Senin, genç ve tecrübesiz, çocuk yaşta olduğunu iddia ettiklerin, bu yaşa gelinceye kadar akademi, okul ve milli takımlarda bir sezon içinde en az 40 maç oynuyor.

A takım seviyesine geldiğinde yüzlerce maç oynamış oluyor.

Tecrübesizlik bunun neresinde?

Sahada acemi oluşları ve kötü futbollarının tek nedeni altyapıdır.

Yıllarca aynı görevde bulunup sırtını kulübeye dayayıp hayatını buradan idame eden antrenör dediğimiz şahıslar, maalesef çıkar hesapları yaptıkları ve bilgisiz oldukları için önümüze bu malzemeyi sundular.

Çünkü hedefleri olan çocukları hiçe sayıp geliştiremeyen bu şahsiyetler, çocukları adeta katlederek günlerini gün ettiler. Çocuklar kaybettikleri öz benliğini ararken, maalesef katiller halen aramızda yaşamaya devam ediyor!

Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.

Bu haber ilginizi çekebilir