Ne değişti?
Bursaspor ligin 3. haftasında evinde konuk ettiği Ankaraspor’u 2 golle mağlup ederek 3 puanla tanışmış oldu.
İlk 2 maçını kazanan ve gol bile yemeyen bir takımı yenerken, bulunan pozisyonlar ve tempolu güzel futbol, ilerisi için bizlere umut verdi. İlk hafta Yeni Mersin İdman Yurdu karşısında yine bu oyuncular vardı.
Ben dahil, kimseye bir ümit ışığı vermediler.
Nitekim bir hafta sonra yine kötü futbolla Karacabey’e mağlup olduk.
Peki, bir haftada ne değişti?
İlk 2 maça Yalçın Gündüz liderliğinde çıkıldı. Tecrübeli hoca, garantici bir oyun taktiğini tercih etti, sahaya 5-3-2 taktiğiyle çıktı.
Bu demek oluyor ki;
“Ben kapanayım, gol yemezsem puan alırım.”
Nitekim, ilk maçta aldı da…
Fakat bu taktik 2. maçta tutmadı ve Bursaspor, Karacabey’e 2-0 mağlup olunca, inatçılığının neticesinde görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Yalçın Hoca, 5-3-2 dizilişiyle orta saha üstünlüğünü rakiplere kaptırdı, sürekli mahkum oynamak zorunda kaldı.
Rakipler oyuncu değiştirerek hamle yaparken, kendisi oyunu seyretti!
Buna karşılık veremedi, ikinci yarıda kalan 2 oyuncu değişikliğini yapmadı ve futbolda ilginç bir duruma imza attı. Bu böyle gitmezdi ve o gece bitti!
VATANSEVER SİSTEMİ DEĞİŞTİRDİ
Görevi devralan yardımcısı Nedim Vatansever, ilk önce dizilişte değişiklik yaparak 4-2-3-1 düzenini tercih etti.
Bunda amaç, orta saha üstünlüğünü rakibe vermemekti.
Tabii sadece bu değildi tek değişiklik…
Topa sahip olduğunda 4-1-4-1 oynayarak, oyunu genişletip daha çok pozisyon bulmayı denedi ve başarılı da oldu.
Bursaspor’da değişen; sadece hoca ve oyun taktiği değildi elbette…
Alınan 3 puanla, oyuncular özgüven kazandılar ve taraftar da pozitif düşüncelere sahip oldu.
Yedekten giren oyuncular, kendilerinin de bu takımın oyuncusu olduklarını hissettiler.
MÜCADELE GÜCÜ YÜKSELDİ
Bu maçta dikkat çeken diğer bir husus da, ilk 2 maça nazaran takımın mücadele gücünün yüksek olmasıydı.
90 dakika boyunca olağanüstü mücadele eden, savaşan, yorulmayan, korkmayan, kaybetmeyi düşünmeyen bir oyuncu topluluğu vardı.
Ortaya koydukları tempo, öyle böyle değildi!
Standartların üstündeydi.
İBRAHİM GİRAK’IN KATKISI ÖNEMLİ
Takımın bu seviyede mücadele etmesinde Atletik performans antrenörü İbrahim Girak’ın emeklerini unutmamak lazım. Akademisyen ve Yardımcı Doçent olan Girak, doktorasını Uludağ Üniversitesi’nde yaptı.
Hakan Ünsal’ın başkanlığını yaptığı Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği’nde kondisyonerlik, Ergün Penbe’nin çalıştırdığı Tarsus İdman Yurdu takımında 3 yıl ve diğer 2. Lig takımlarında uzun yıllar atletik performans antrenörlüğü yaptı. Bu maçtaki güzel futbol, alınan 3 puan ve sergilenen müthiş mücadele için tüm teknik ekibi ve oyuncu kadrosunu tebrik etmek lazım.
Uzun lafın kısası, bu takım, ne Nedim Vatansever’le düşer, ne de Klopp’la şampiyon olur!
Bu şekilde devam etmekte yarar var.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.
Bu haber ilginizi çekebilir
