Bunda sizin hiçbir suçunuz günahınız yok.

Siz daha 5-10 yaşında birer çocuk olarak, yeni şampiyon olmuş Bursaspor forması sırtınızda mahallenizde koştururken, kim bilir ne hayaller kuruyordunuz?

O hayallerin içinde, şehrinizim şampiyon takımında bir gün gelip forma giymek mutlaka olmuştur.

Sonra hayallerinizin peşinden koşup Vakıfköy’ün yolunu tuttunuz, günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca yağmur-çamur, kar-kış demeden çalıştınız.

Nereden bilebilirdiniz ki, hayallerinize kavuşmak için yola çıkmışken; 2013 yılında Erkan Körüstan döneminden itibaren Recep Bölükbaşı, Ali Ay, Mesut Mestan, Erkan Kamat, Hayrettin Gülgüler, Ö.Furkan Banaz, Recep Günay başkanlığındaki yönetimler dönemi boyunca Bursaspor bu hale gelecek…

Siz daha büyüme çağında birer filizdiniz ki, sırtınıza geçirilen o forma kurşun gibi ağırlaştı…

O filizlerin kırılmamasını, bu şehre ve bu takıma menfaatsiz gönülden bağlı olan bizler inanın ki çok istiyoruz.

Biliyoruz, bir kaçınız hariç sizler son derece iyi niyetlisiniz.

Sinan Bür başkanlığındaki yeni yönetim kurulunun hemen hepsini 30 senedir tanırım, hepsi iyi niyetli, iyi insanlar.

Bir önceki dönem gibi değil, bu dönem.

Teknik Direktörünüz Ümit Şengül ile Vakıfköy’de, Atatürk Stadı’nda, deplasmanlarda, kamplarda ne günlerimiz geçti, 1990’larda? Ne antrenmanlarını, kamplarını, maçlarını izleyip yazdım.

Bazen de o bizim maçları yazdı!

O’nun liderliğindeki teknik ekip de son derece iyi niyetli

Bugün Beyoğlu Yeni Çarşı maçında bilet alan, tribünlere koşan 5-6 bin kişilik yeşil beyaz sevdalıları, bu zor günlerde çıkıp maça gelen kadınlar hepsi iyi niyetli

İyi niyet her konuda kolaylık ve destek sağlar ama yeterli değil işte, olmadı.

İyi ve niyet…

Bu iki kavramı birleştirdiğimizde iyi niyetin içinde iki önemli unsurun irade ve eylem olduğunu unutmayalım.

Ancak o zaman; doğru niyet, doğru düşünce, iyi düşünce, iyi istek, iyi irade, uygulama ve doğru eylem ortaya çıkıyor. Hepsi iyi niyetin içinde…

Benim içimi cız ettiren ne biliyor musunuz?

Sadece iyi niyet yetmiyor.

İyi niyete bugünden itibaren strateji, planlama ve uygulama üçgenini eş zamanlı olarak katmak gerekiyor.

Yukarıda saydığım Sinan Bür ve yönetimi, Ümit Şengül ve teknik ekibi, siz futbolcular, bugün stattaki taraftarlar bu strateji planlama ve uygulamayı gerçekleştirecek insanlar.

Ama bizim zamanımız yok. Sezon başından beri yoktu?

Bunu, adını anmak istemediğim bir önceki başkan ve arkadaşlarına anlatamadık!

İçimi cız ettiren bu…

Bugün Beyoğlu maçını kazanamadınız.

İlk yarı bir şey oynamadınız.

İkinci yarının ilk 10 dakikası; kırmızı kartla başlayan, penaltı ile beraberliği bulduğumuz anlar sonrası atamadığınız iki pozisyon dışında da bir şey oynamadınız, oynayamadınız.

Olmadı, bu iş, başaramadınız maalesef…

Ne ikili mücadelelerde ayakta kaldınız, ne futbol aklınız olduğunu gösterebildiniz.

Maalesef çok kötüsünüz sahada…

Matematik mümkün diyor ama gerçekler öyle olmaz; bu ligde artık misafiriz.

Bu saatten sonra bin tane film, milyon tane senaryo döner bu liglerde…

Ah be çocuklar, olmadı bu iş başaramadınız.

Keşke başarabilseydiniz.

Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.

Bu haber ilginizi çekebilir