Nilüfer bu hafta da 3-2’lik bir maç oynadı. Çok zorlansa da PTT’yi yendi. Maça gelirsek…

Sözün özünü başa ekleyelim:

Kolay maçı zora çevirdiler.

Nilüfer ile PTT arasında oyuncu kalitesi açısından çok fazla fark yok ama sahamızda kazanmak gerekiyordu.

Seyirci ve saha avantajını iyi kullanmak gerekiyor. Önce PTT’yi değerlendirelim. Çok tecrübeli ve takıma hakim bir pasör Mirkoviç var. Biraz daha yaşlanmış ama oyun kalitesi kendi takımını oyunda tutmaya yetiyor. Pasör çaprazları Caric oyuna çok yükseklerden hücumlar ile başladı ama setler uzadıkça fiziksel olarak düştü.

Bu da Nilüfer için bir şanstı. Ama skora etki edecek bir oyuncu…

Aynısını diğer yabancı oyuncuları Caffrey için de söyleyebiliriz. Kısa ama power bir smaçör.

Hücum yönleri belli olsa da çabuk ve sert olduğu için blok dağılıyor. İstediği topları aldığı sürece oyundaydı ve skor üretti. Diğer köşe oyuncusu Merve de çok kısa kalıyor ama voleybol içinde olan her tekniği kullanıyor. Servis karşılama ve atakta zor olanları başardı.

PTT’nin en zayıf olduğu pozisyon orta oyuncular. Hem atakta hem de blokta katkıları çok az.

Yabancı oyuncu olarak orta oyuncu Saviç’i seçmişler ama kenarda bekliyor ve oyunda olduğu anlarda da katkısı çok az. Libero Özlem ise bu maç için gerçekten iyi bir performans gösterdi, hem servis karşılamada hem de defansta çok iş yaptı. Takımını maça ortak etti. Isınmada attıkları servisleri görünce, “bunları maçta da atarlarsa Nilüfer’in işi zor” demiştim ama maç içinde bu servislerin %50’sini kullandılar.

NİLÜFER DAHA RAHAT KAZANABİLİRDİ

Gelelim Nilüfer Belediyespor’a…

Söylediğim gibi kolay olabilecek maçı zora soktular. Rakibi maça ortak ettiler. İlk sette maça giremediler ve hep rakibi takip ettiler.

Kendi sahanızda oynuyorsanız ilk sayıdan itibaren daha agresif başlamalısınız.

Servis konusu takım için çok inişli ve çıkışlı. Servis yönü olarak Caffrey’i seçmişler ve pasör pozisyonuna göre de yönü değiştirdiler. Rakiplerine göre blokta daha üstündüler hem köşe oyuncularının yer seçimi hem orta oyuncuların çaprazı kapatmaları yerindeydi. Manşet getirildikleri oranda da orta oyuncuları kullandılar. Deniz blokta olduğu kadar atakta da oyundaydı. Servislerde kritik sayıları kaçırmadı.

Beliz oyuna geç başladı. Sakatlığı mı var, bilmiyorum ama ilk setten itibaren oyunda olsaydı maç buralara gelmezdi ve 3-0 biterdi.

Rakibin en zayıf bölgesi ortalardı ve orayı iyi kullanmak gerekiyordu hücumlarda…

Sakatlığı, hastalığı veya yorgunluğu varsa ona bir şey diyemem.

Pasör Eda kapasitesi oranında top oynattı smaçör grubunu değerlendirdi.

Ön oyuncu olduğu pozisyonda Lila ile değişti. Blok yüksekliğini tutturmaya çalıştılar. Köşe oyuncular Laura ve Milenko inişli çıkışlı gücüm yapıyorlar. En gerekli olan pozisyonlarda top geçmede zorlanıyorlar ve iş çapraz Gicquel’e kalıyor. Ve her zaman olduğu gibi skor üretmeye devam ediyor.

Bir maç dışında her maçı 3-2’lik skorla tamamlamak takımı zorluyor. 3-2 oynadığınız her maça rakip de ortaktır. Bu bir hedef maçtı, kazanıldı ama 3-0, 3-1 olması galibiyet sayısı kadar puana da ihtiyaç olduğunda, giden bu 1 puan aranır. Şimdi sırada CEV Challenge

Kupası var. Hırvatistan’daki maçta başarılar dilerim.

Bu galibiyet moral oldu ve özgüven getirir takıma diye umuyorum.


Pazar günü oynanan Bursa Büyükşehir Belediyespor- Ziraat Bankası maçında, konuk takım, maçı çok rahat bir şekilde 3-0 kazandı.
Ziraat, Bursa’ya gelirken Süper Kupa’yı kazanmanın verdiği büyük moral ile maça başladı. Orada oynadığı maçın yorgunluğu ve rahatlığı ile maça başladı. Bursa’da oynadığı maçlarda servis atma sıkıntısı yaşayan Ziraat, bugün çok rahat başladı. Müthiş bir özgüven ile Bursa BB’yi oyuna sokmadı ilk sette… Müthiş servisler ile Bahov, Gökhan ve Semih bazen de Caner’i zora soktu. Oyun kurmada zorlanan pasör, kime top attıysa blok ile karşılaştı.

Ayakta kalmaya çalışan tek Daudi vardı. İkinci sette ise Ziraat’ın servisleri durdu, servise gelen yüklenmeden kolay servisler kullanınca Büyükşehir oyuna ortak oldu.

Set sonunda ne oynayacağını bilen takım yine Ziraat Bankası oldu. Üçüncü sette yine Ziraat servis atarak, Bursa BB de karşılamada zorlanarak geçti.

Bu maçta tekrar gördük ki Bursa ekibinin servis karşılamada sıkıntıları var ve çözüm de takımın içinde yok.

Önceki hafta oynadığı Galatasaray maçında da izlemiştim. O maçta kötü bir oyun ile mağlubiyet getirmişti.

Daha önce de yazdım:

Avrupa kupalarında yoksunuz, Kupa Voley’de yoksunuz, bari ligde iyi bir oyun ile iyi yer tutun. Oynadığımız takım Ziraat Bankası bizim ayarımızda değil ve hedefleri farklı ama mücadele etmek, voleybol oynamak için çabalamak ayrı şeyler… Hedef maç olmayabilir ama sizin hedefiniz ilk 4 ise daha çok mücadele bekliyorum.

HAK EDENE Mİ, HAK EDENLERE Mİ?

Böyle giderse birilerine bilet kesilir ama hak edene mi veya hak edenlere mi? Ligde daha zayıf takımlar var, o maçları kazanarak ortalarda bitirmek hedeften şaşmak olur. Maçın teknik yorumu ise “Ziraat Bankası servis attı, maçı kazandı!

Arkas deplasmanında bir galibiyet ile sezona tekrar başlamak gerekiyor, diye düşünüyorum.

Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.

Bu haber ilginizi çekebilir